18 Aralık 2011 Pazar

...

Bugünü neredeyse hicbir sey yapmadan tükettim.Birkac gündür yakama yapisan hastalik yüzünden sabahlari cok kötü uyaniyorum.Bu sabah Serra yedibucuk gibi uyaninca hadi kalkalim diye tutturdu.Ya Serra ben uyumaliyim ,yorgunum ,hastayim ,cart curt söylemlerimi her zamanki gibi yemedi ama yaptigimiz pazarlik sonucu koltukda birkac saat uyuyabildim.Tabii tekrar uyumadan önce sabah klasigimiz biberonda süt hazirlandi,neden bu cok soguk degil diye söylenen kuzuya hala tam iyilesmedigi hatirlatildi -gecen hafta babasi ve Serra grip sebepli tribal enfeksiyonlariyla beni bayilttilar - sonra cocuk kanalimiz acildi hatta dün yaptigim pogcalardan biri sehpaya hazirlandi bir mucize olup yenilir diye (uyandigimda üzerinde birkac dis izi vardi,ben hüplettim kalanini).Uyumak icin gerekli kosullar hazirlanip etrafa savrulan birkac tehditten sonra son olarak coraplari da giydirilen Serra buaralar nedense takik oldugu baby first kanaliyla basbasa birakildi.Koltuga yerlesmis, üzerine battaniye almis, bir elinde biberon ,dizlerinde pogaca tabagi olan bir Serra hayal edin.Uyumak icin her cesit taklayi atabilecek bir anne bir de.Hem tabagi hem biberonu kontrol etmekde zorlaninca birini bana uzatip duruyor.Öyle tatli ki.Bir zaman sonra ben uykuma geri dönmüsken üsümüs bacaklariyla yanima sigisiyor,elini gögsüme sokuyor o cok sevdigi benimle oynuyor.Koltuk ikimiz icin cok dar , ücümüz icin sigismak imkansiz ama kolumu bacaklarinin arkasindan gecirip düsmesin diye tutunca heryere sigisiyor benim kuzum.Sonra daralip gidiyor.Bir zaman sonra anne ben aciktim diyor.Gözlerimi acmaya calisiyorken bir taraftanda kendime kizarak kalkiyorum.Sorumsuz buluyorum kendimi.

-Anne burda kahvalti edelim ,sehpada.
-Edelim kizim.
-Nasil istersin yumurtani?
-Her zamankinden anne .
-:)
Gülümsüyorum ;gri ,karanlik ,umutsuz gibi görünen bir Avusturya sabahina kizimin sayesinde.

Ev berbat.Kirli ve daginik.Serra'nin dagitma hizina yetisemiyorum dogrusu.Kirlilik tabiiki benim tembelligim ve bir haftadir hastaliklarla aksayan düzen yüzünden asmis durumda.Iki gün önce basladigim ütüler bitirilmek umuduyla karsimda bekliyor.Serranin odasina salona getirip dagittigi esyalari birakmak icin her gittigimde aglamak istiyorum.O kadar umutsuz halde yani.En son kilere gecerken göz ucuyla baktigimda acik cekmecelerden kiyafetler sarkiyordu:)Bendeki enerji derseniz sifirin altinda.Vücudumu degil ama kafami tasimak cok zor geliyor böyle yarim yamalak nefes alabilirken.Hersey güzel olacak ben herseyi halledicem modunda dolasiyorum.Cok mu rahatim ne ?Yok yok gercekten hastayim.



7 yorum:

Zelis dedi ki...

ne güzel anlatmissin serrayla ön kahvalti maceranizi..sen simdi iki canlisinya hep ondan aslinda,ee birde vücut kirginligini ekle üstüne gayet normal:)tez zamanda iyilesir herseyin üstesinden gelirsin canim,cek derin bir nefes,ohhh:)
Allah is gaylesi versin der ya eskiler!ne kadar da dogru...
hallolur nasilsa...kolay gelsin canim...

Deli Anne dedi ki...

Öyle tanıdık, öyle yakın, öyle sıcak ki yazın.. hastalıklı ve zor zamanını bile keyifle okudum.. (belki ayıp ama bu dediğim:))

Geçmiş olsun..

Secil Y. dedi ki...

Zelis,
tesekkür ederim.Gec de olsa yapilabilecek isleri dert etmek cok da akillica degil aslinda.Iste insan bazen bunaliyor.Neyseki hepsi yoluna koyuldu,o bahsettigin derin nefes herseyin ilaci...
Sevgiler.

Secil Y. dedi ki...

Delicigim,
ah bu haller beni ne cok yoklar bilsen.Bazen böyle ceneme vurur ki bence iyi olur.Icime atip kulunc olacagina disima atip gülünc olayim misali...
Tesekkürler,sevgiler...

yaruze... dedi ki...

keyifli ve bizim gibi bir blog daha.Ne mutlu..
Takipteyim:)

Secil Y. dedi ki...

Hosgeldin Yaruze,
İyi ki geldin.Sayende ben de seni ve blogunu tanımış oldum.
Sevgiler

Selen dedi ki...

Nerelerdesin, nasıl oldun? İyi misin? İyileştin mi? Merak ettim, ne zamandır yoksun..